17 Nisan 2012 Salı

Cupcake Serüvenleri #2

Kakaolu kek yapmayalı uzun zaman olmuştu... Eğri oturup doğru konuşalım : bir paket çikolata veya bir kavanoz nutellayla sempatisini kazanamayacağınız bir kız yeryüzünde yok! Ama kakao veya çikolatalı pasta diyince işin rengi değişiyo. Herkesin tatlı anlayışı farklıdır. Kimi aldığı bir çatalda dünyaları bulmak ve o bir çatalla yetinmek ister. Benim gibi bazıları ise çatlayana kadar yiyebileceği tatlıları sever. Çikolata 3. lokmadan sonra beni zorladığı için çikolatalı pasta veya çikolatalı keki çok tercih etmem. Tercihim çikolata tadını biraz meyve ile veya beyaz kremayla yumuşatmaktan yanadır. Nutella yerken mi? Yanımda her zaman bir bardak suyum hazır bulunur ki tıkandığımda yolları tekrar açsın :) (küçük oburun büyük dünyası!)

Mükemmel cupcake'e giden yolda elbet karşıma çikolatalı kekler, çikolatalı frosting ve hatta süslemeler çıkacaktı. Erken kalkan yol alır dedim ve çikolatalı cupcake için kolları sıvadım. Kakao paketini açtığım anda kakonun ellerime, yüzüme, tezgaha ve halıya toz zerrecikleri halinde dağılması bir oldu. Önümdeki karışıklığa baktım... Ve bu kokuyu ne çok özlediğimi farkettim! Mis gibi toz kakao kokusu... Ellerinizdeki kakaoyu yıkamak istersiniz ama iyice su akıtana kadar kakao çıkmaz. Hata iki elinizi kavuşturarak yıkamaya çalışırsanız kakao arada ezilir ve parmaklarınızdaki ince çizgilere dolar. İşte o yumuşak kako dokusunu çok özlemişim! Eskiden ne çok kakaolu kek, kurabiye, vs yapardım... Araya yaş ve milyonlarca diet girdi tabii, o arada biraz uzaklaşmıştık. Bu vesileyle barıştık ve tekrar kaynaştık. Selam kakao!

Cupcakeler için öncesinde fırını 175 dereceye ayarladım. Sonra her zamanki gibi tereyağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırptıktan sonra iki yumurtayı teker teker karışıma ekledim. Son olarak da beraber eleyerek karıştırdığım un, karbonat, kabartma tozu ve kakao karışımını. Karışımı fırına vermeden önce kokladım, bu mis kokuyla kötü bir kek çıkması imkansız diye düşündüm. Parmaklarımı çaprazladım ve evrene güzel kek msglarıyla kalıbı fırına verdim.

25 dk. sonra keklerim top kıvamını almış, kabarık parlak birer tatlıya dönüşmüştü. Cupcake kalıbımı fırından çıkarıp kekleri soğumak üzere tezgaha bıraktım. Tabii ki kalıbı çıkarırken parmağımı yaktım! Parmağımı soğuk suya tutup bepantene sürmek üzere 5dk. içeri gittim, geri döndüm kiii.... Başıma gelenler! Keklerimin havası sönmüş :( Hepsi tepesi çukur granitlere dönüşmüş. Belli ki unu az koydum. 1 saatlik emeğime ne kadar üzüldüğümü size anlatamam. Neyse ki tatları çok güzel, evde test etmeye devam ediyorum. Hala eşe dosta dağıtma kıvamına gelemediler malesef....

Bu arada frosting olarak tereyağlı, sütlü çikolata ve süt içeren bir karışım denedim. Size tavsiyem, çikolata süslemesinde sütlü çikolatayı ya kullamayın ya eser miktarda kullanın! Sütlü çikolata zaten yapısı gereği yağlı, bir de içine tereyağ ve süt ekleyince karışımın yağ içinde yüzdüğünü söylememe gerek yok sanırım. Yine bir hayal kırıklığı, yine uykusuz geceler... Ama inanıyorum, cupcakelerle aramı düzelteceğim. 3 gün, 5 gün, 15 gün... Whatever it takes!

Bu olumsuz tecrübelerden sonra cumartesi günü katılacağım kurs ilaç gibi gelecek. Tabii katıldığım her ortamdan 100 bin milyon hikaye çıkarmam da cabası. Burası pasta dükkanı değil, dedikoduya da yer var bence...O yüzden cumartesiye bir bardak kahveniz ve bir tabak tatlınız hazır olsun. Dedikodularım ve tüyolarımla geliyorum ;)

PS : Arkamdan "vah vah sırlarıyla gitti!" sızlanmaları istemiyorum. O yüzden önümüzdeki haftadan itibaren sırlarımı paylaşmaya başlıyorum. Özel kek ve pasta tarifleri önümüzdeki haftadan itibaren ara ara en sevdiğiniz cupcakes by me dükkanında! Havuçlu kekle başlıyoruz. İddia ediyorum, vereceğim tarifle naparsanız yapın kötü bir kek yapamayacaksınız :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hakkımda

Fotoğrafım
Pasta yapmayı sevmekten ötesi, pastaya duyulan aşk benimkisi! Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun oldum, yetmedi MBA yaptım. Ama hiçbiri beni pasta yapmak kadar mutlu etmedi! Şimdi küçük mutfağımda gece gündüz pasta yaparak kendimi geliştiriyorum. Kim bilir belki bi gün...