16 Şubat 2012 Perşembe

Yumurtasız Mozaik Pasta

Mozaik pastaya bayılırım! Ama mozaik pastanın içindeki pişmemiş yumurta beni oldum olası rahatsız etmiştir. Özellikle de kış aylarında kabusumuz olan kuş gribi sonrasında olabildiğince pişmemiş yumurta kullanmamaya çalışıyorum. (evet muhteşem sesim için sabahları çiğ yumurta içmeyi de bıraktım)

Sabahtan beri süregelen "Allahım ne çok işim var hepsine nasıl yetişicem?!" sorumun cevabını akşam saatlerinde vererek hiçbi şeye yetişmemeye karar verdim. Kendimle baş başa geçirdiğim bu özel sevgililer günü sonrası aktivitemde bana Müzeyyen hnm ve bir kadeh beyaz eşlik etti :


Ama 20:00 itibariyle boş oturanı kimse sevmez duygum ağır bastı ve bayramlık önlüğümü giyip dolapta ne var ne yok kontrol etmek üzere mutfağa hareket ettim. Tamamen göz kararı ve elimdeki malzemelerle son derece yaratıcı bir şekilde yapılmış Cupcakes By Me tarzı mozaik pasta tarifimi paylaşmaktan gurur duyarım :

- 2 paket Eti Burçak (evet petit beurre değil. Nolcak dünyadaki tek bisküvi o mu??)
- 1 su bardağı süt
- 3/4 çorba kaşığı kakao
- 1 paket vanilin
- 1/2 su bardağı pudra şekeri
- 35 gr tereyağ (eritildikten sonra eklenmesi gerekiyor)
- sihirli malzeme : 1 limon kabuğu rendesi

Malzemeleri karıştırmayı kuzeninize, yeğeninize, çocuğunuza bile yaptırabilirsiniz. Burada önemli olan tek şey bisküvilerden önce diğer malzemeleri iyice karıştırıp topak olmalarını önlemek. Bisküvileri kırmak içinse size son derece kolay bir sır vereceğim, kağıt kalem hazırlansın!

Bisküvileri önce bir naylon poşet içine koyun. Naylon poşeti mutfakta bulunan bir kurulama bezine sarın. (aşağıda uygulamalı olarak da gösteriyorum, şanslısınız) Sonra ise bezi bohça gibi katlayarak ucundan tutun ve mutfak tezgahına vurmaya başlayın. Doğru duydunuz, vurun! Tüm hıncınızı bisküvilerden çıkarıncaya kadar tezgahı dövün. Bezi açtığınızda bisküvilerin un ufak olduğunu göreceksiniz. Blender'a para harcamaya son!




Son olarak ise dikdörtgen bir kap içinde karışımınızı yağlı kağıda sararak buzluğa koyun ve katılaşmaya bırakın. Katılaşmamasına rağmen size pastanın akıbetini bildirmek için ucundan tadına baktım. Süper olmuş! Sütü biraz daha az tutarak daha katı bir karışım elde edebilirdim ki ben mozaik pastanın sert, tatlı ve bol bisküvilisini severim.

Son öneri: çikolata eritip eklerseniz mozaik pastanın tadı tam bir çikolata tadında olur.

Afiyet olsun çikolar!

14 Şubat 2012 Salı

En Güzel Cupcake Nerde?

Cupcakeçiyim, en iyi keki ben yaparım vs diye övünmek kolay. Önemli olan bunları somut verilere dayandırmak dedim ve ufak çaplı bir pazar araştırmasına giriştim. İstanbul'da kimler cupcake yapıyo, nasıl yapıyo, nerde satıyo vs diye araştırırken karşıma İstanbul Cupcake Factory diye bir şey çıktı. Tam da Cheesecake Factory yazımın üstüne gelince, uu baby güzel isim diyerek siteyi incelemeye başladım. About us bölümünden anladığım kadarıyla vakti zamanında bir süre Amerika'da bulunmuş anne oğul, Amerika'daki Magnolia Bakery ve oradaki tatları baz alarak burayı kurmuşlar. Magnolia Bakery gibi iddialı bir referans ve bence Cheesecake Factory'den esinlenmiş ismiyle hmm deneyelim bakalım dedim ve menüyü incelemeye başladım.
Yaklaşık 14 farklı çeşit arasından içeriğine ve tabii ki resmine bakarak sipariş verebiliyorsunuz. Bazıları ganaj, bazıları frostingli cupcakeler arasından ben yine favorim red velvet'ı sipariş ettim. Bu noktada bence eksiklik olan bir-iki noktayı belirtmem gerekiyor: Birincisi online sipariş verilemiyor, ki bence büyük eksi! Tüm dünyanın e-ticaret üzerine döndüğü bir zamanda alışverişimi online olarak yapıp ödememi yapabilmeyi beklerdim. İkincisi her çeşitten en az 6 tane sipariş etmeniz gerekiyor. 6'lı sipariş ücreti 30 TL. Fiyat böyle olup evde de iki kişi olunca yalnızca bir çeşit sipariş edip deneyebildim. Gerçi siparişi bizzat "anne" getirdi. Ondan öğrendiğim kadarıyla dükkan konseptinde değil, direk sipariş üzerine çalışıyorlamış. Bu nedenle ellerinde her zaman her çeşitten olmadığını varsaydım. Üçüncüsü ise siparişinizi adrese teslim edebiliyorlarlar ama Armutlu'dan Etiler gibi yakın bir mesafeye 10TL'ye getirdiler. Bence gönderim ücreti oldukça yüksek. Daha sürdürülebilir bir iş modeli için bu ücretin kesinlikle azaltılması gerekiyor.

Siparişi cuma günü verdim, pazartesi bana ulaştı. Görüntüleri tek kelimeyle harika bu noktada diyecek hiçbir şeyim yok.





Tadına gelince frosting gayet güzel, ancak cupcake'in bence biraz daha moist olması gerekirdi. Kısacası ismini cismini gördüğüm zamanki kadar vaovvv olmadım. Ama kesinlikle iyi bir girişim ve güzel bir sunum. Bu arada kekleri firmanın sticker'ı ile süslenmiş bir kutu ve kese kağıdı torbada teslim ediyorlar. Cupcake gibi eğlenceli bir şey için ben kesinlikle daha neşeli bir tasarım ve paketleme seçerdim. Ama herkesin keki kendine tabi :)

İlk pazar araştırmamdan benden çok daha iyi yapanlar var hüznü ve haseti ile çıkmadığım için huzurluyum. Hala ben daha iyi yaparım iddiamı sürdürüyorum. Keşfetmeye devam...

10 Şubat 2012 Cuma

Vanilya Özütü


İşte benim kırmızılı mutfağım! Bu da 1 ay sonra hazır olmasını beklediğim vanilya özütüm.

Vanilya, kekyapar ve kekseverlerin yakından bileceği üzere tarifin değişmez parçalarından. Çoğu zaman marketlerde küçük paketler halinde satılan vanilinleri kullanıyoruz.(Dr Oetker burada da imdadımıza yetişiyo) Ama aslında vanilin tam olarak vanilya değil. Profesyonel pastacıların tabiriyle "vanilya tadı ve kokusu ile zenginleştirilmiş pudra şekeri". Buna karşın Türkiye'de vanilyayı doğal, yani çubuk haliyle bulmak kolay olmadığı, hele hele vanilya özütü hemen hiçbir yerde satılmadığı için kolaya kaçıyor ve vanilin kullanıyoruz. Hata! Gerçek pastacı asla yapay malzeme kullanmaz, daima doğalını bulur, bulamazsa yaratır!

İşte yukarıda görmüş olduğunuz resim, yaratır bölümüne sunulmuş örneğimdir! İnternetten ve bildiğim tüm pastaya dair kaynaklardan araştırdım bu vanilya özütü nedir, nereden bulunur diye. Öğrendim ki, özüt dediğimiz şey aslında bir maddenin alkol gibi bir eriticiyle ya da başka bir yolla elde edilmiş özü. Sıcakta alkol uçuyor ve kekte yalnızca vanilya kalıyor. Bunun için votka kullanabilirsiniz. Ben 2 tane vanilya çubuğunu, ince uzun bir kavanoz içine koyup üzerini tümüyle kaplayacak kadar votka koydum. Ve dünya yansa yine kokoş terliklerimle koşacağım için kavanozu tüm kokoşluğumla süsleyerek ışık almayan serin bir yerde olmaya bıraktım. Ara ara çalkalayarak her gün gelişimini izliyorum. Giderek rengi koyulmaya başladı. Kavanoz kapanağını tadını kaçırır mıyım, kokusunu uçurur muyum diye açmaya korkuyorum. O yüzden içerdekiler ne alemde bilemiyorum :) Şu anda 1. ayında. Mart başı gibi hazır olacak. (2 ay gibi bir süre o şekilde beklemesi gerekiyor)

Sonra tüm tariflerde "ne vanilin mi? asla!" tribiyle takılarak özütünüzü kullanabilirsiniz. Üstelik azaldıkça üstüne alkol koyarak tazelemeniz yeterli. Sanırım bayağı uzun bir süre kendisi ile kek maceralarına gireceğiz. Aranızda duygusal bir bağ oluşsun istiyorsanız üzerine küçük bir kurdele bağlayın, benden söylemesi...

Herkese güzel, güneşli, karsız haftasonları!

Cheesecake Factory


Henüz cheesecake yapmayı beceremiyorum diye dünya çapında ün yapmış bir cheesecake factory'i görmezden gelecek ya da kötüleyecek değilim. Bişeyleri benden iyi yapanları sevmem, yalan değil :) Ama cheesecake factory'nin kapısından girdiğiniz anda burayı sevmemek gibi bir şansınız yok. O kadar ki hayatınızın bundan sonraki aşamasında Amerika'da gittiğiniz tüm eyaletlerde cheesecake factory'i arayıp, New York gibi büyük bir şehirde olmadığı için hayal kırıklığı içinde döneceksiniz.

Şimdiye kadar iki tarihi cheesecake factory deneyimi yaşadım. İkisinden sonra da aylarca yediğim tüm cheesecakelerde bu tadı aradığım için depresyona girdim. Bişeyleri iddia etmeyi çok sevmem, ama bunu iddia ediyorum, böylesini yemediniz!

Cheesecake Factory, Overton ailesi tarafında 40'lı yıllarda küçük bir cheesecake dükkanı olarak ilk kez Detroit'te açılmış. Arada çocuklar nedeniyle dükkanı kapatmalar ve işe evdeki fırın ile devam etme dönemleri de var. (çocuk haricinde evdeki fırın kendimi hatırlattı) Sonra bebek Overton'lar büyüyünce Cheesecake Factory'i bir marka haline getirip insanların sadece pasta değil, yemek de yiyebilecekleri bir restoran haline getiriyorlar. Çok da başarılı oluyorlar! Kendileri aynı zamanda iyi birer girişimci örneği bence, günümüzde yaşasalardı kesin ödül alırlardı. Cheesecake Factory şu anda 150'den fazla lokasyonda hizmet veriyor.

Nasıl bir deneyim derseniz... Öncelikle kapısından girer girmez bir masal dünyasına adım atıyorsunuz. Sanki Hansel ve Gretel'deki kötü cadının şekerden yapılma evine girer gibi... Kapıda genellikle yoğun bir kuyruk oluyor. Beklemekten vazgeçmek isteyebilirsiniz. Vazgeçmeyin! Çünkü sonunda masanıza geçtiğinizde, kocaman cheesecake menüsü içinde kendinizi kaybediyorsunuz! Menüde yazılanlar yetmeyince ise soluğu pastaların muhafaza edildiği ufak vitrinin önünde alıyorsunuz. Yine de seçmek her zaman zor. San Francisco'daki ilk Cheesecake Factory deneyimimde kocaman bir red velvet cheesecake yemiştim. "Allahım sana geliyorum" nidaları arasında 5 dk içinde yalayıp yuttuğum kekin görüntüsü aylarca aklımdan çıkmadı.

                                 Layers of Red Velvet Cake and Cheesecake Covered with Cream Cheese Frosting.

San Francisco şubesi, Macy's'in en üst katında. Ayrı bir asansörle çıkılıyor. Ben gittiğimde hava güzeldi, o nedenle dışardaki büyük terasta oturabilmiştik. Pastanızı yiyip kahvenizi içerken bir yandan da muhteşem San Francisco manzarasını izleyebiliyorsunuz. Sonrasında Las Vegas ziyaretimdeki lokasyonları San Francisco kadar etkileyici değildi. Caesar's Palace'ın dev alışveriş merkezinin içinde olduğu için biraz karanlık ve standart food court yerleşimindeydi. Ama tatları hala muhteşem!

Uzun lafın kısasi "Cheesecake nasıl olmalı?" sorusunun cevabıdır Cheesecake Factory. İlk brownie cheesecake deneyimim peyniri az tuttuğum için tam bir cheesecake kıvamında olmadı. Ama bundan sonraki cheesecake denemem kesinlikle red velvet cheesecake olacak. Hem de en büyüğünden!

Bunlar da bulabileceğiniz çeşitlerden bazıları... Dönem dönem yeni tarifler ekleniyor, ara ara denetlemek lazım :)

PS : Son aldığım haberlere göre Türkiye'de Starbucks, Top Shop gibi markalarıyla faaliyet gösteren Shaya grup, Cheesecake Factory'i Türkiye'ye getiriyormuş. Çarpıntım başladı bile!!!

Fresh Strawberry
The Original Topped with Glazed Fresh Strawberries
Hershey
®’s Chocolate Bar Cheesecake
Hershey
with Creamy Chocolate Frosting and Chocolate Chips
®’s Cheesecake Between Moist Chocolate Cake
Ultimate Red Velvet Cake Cheesecake
Layers of Red Velvet Cake and Cheesecake Covered in Cream Cheese Frosting.
Finished with White Chocolate
Reese’s
® Peanut Butter Chocolate Cake Cheesecake
Reese’s Peanut Butter Cups in Our Original Cheesecake with
Layers of Delicious Fudge Cake and Caramel
30th Anniversary Chocolate Cake Cheesecake
Layers of Our Original Cheesecake, Fudge Cake and Chocolate Truffle Cream
Godiva
® Chocolate Cheesecake
Flourless Godiva Chocolate Cake, Topped with Godiva Chocolate Cheesecake
and Chocolate Mousse
White Chocolate Raspberry Truffle
®
Creamy Cheesecake Swirled with White Chocolate and Raspberry
Fresh Banana Cream Cheesecake
Banana Cream Cheesecake Topped with Bavarian Cream and Fresh Sliced Bananas
Adam’s Peanut Butter Cup Fudge Ripple
Creamy Cheesecake Swirled with Caramel, Peanut Butter,
Butterfingers
® and Reese’s Peanut Butter Cups®
White Chocolate Caramel Macadamia Nut Cheesecake
White Chocolate Chunk Cheesecake Swirled with Macadamia Nuts
and Caramel on a Blond Brownie Crust
Lemon Raspberry Cream Cheesecake
Raspberry-Vanilla Cake, Creamy Lemon Cheesecake,
Raspberry Lady Fingers and Lemon Mousse
Dulce de Leche Caramel Cheesecake
Caramel Cheesecake Topped with Caramel Mousse on a Vanilla Crust
Chocolate Coconut Cream Cheesecake
Coconut Cheesecake Topped with Coconut Cream Custard,
all on a Chocolate Macaroon Crust
Tiramisu Cheesecake
Our Wonderful Cheesecake and Tiramisu Combined into one Amazing Dessert!
Chocolate Mousse Cheesecake
Silky Chocolate Cheesecake Topped with a Layer of Belgian Chocolate Mousse
Vanilla Bean Cheesecake
Creamy Vanilla Bean Cheesecake, Topped with Vanilla Mousse and Whipped Cream
Chocolate Tuxedo Cream
Cheesecake
Layers of Our Fudge Cake, Chocolate Cheesecake,
Vanilla Mascarpone Mousse and Chocolate
Kahlua
® Cocoa Coffee Cheesecake
A Rich Brownie Topped with Kahlua Cheesecake,
Creamy Chocolate Mousse and Chocolate Ganache
Pineapple Upside-Down Cheesecakee
Pineapple Cheesecake Between Two Layers of Moist
Buttery Pineapple Upside-Down Cake
Chocolate Raspberry Truffle
®
Layers of Chocolate Cake, Chocolate-Raspberry Swirl Cheesecake,
Chocolate Mousse and Chocolate Ganache
Dutch Apple Caramel Streusel
Our Original Cheesecake, Baked Apples, Caramel
and Brown Sugar Cinnamon Walnut Streusel
Chocolate Chip Cookie-Dough Cheesecake
Creamy Cheesecake Loaded with Our Chocolate Chip Cookie-Dough
and Walnuts
Cheesecake
Lots of Oreos Baked into Our Creamy Cheesecake
Low Carb Cheesecake
Smooth and Creamy with a Graham-Walnut Crust
Low Carb Cheesecake with Strawberries
Graham-Walnut Crust with Fresh Strawberries and Whipped Cream
Wild Blueberry White Chocolate Cheesecake
Original Cheesecake Swirled with Wild Blueberries.
Topped with White Chocolate Mousse
Key Lime Cheesecake
Key Lime Pie in a Cheesecake! Deliciously Tart
and Creamy on a Vanilla Crumb Crust
Caramel Pecan Turtle Cheesecake
Pecan Brownie and Caramel-Fudge Swirl Cheesecake,
Topped with Caramel Turtle Pecans and Chocolate
Snickers
® Bar Chunks and Cheesecake
Snickers Bar Baked right into Our Creamy Cheesecake
and Topped with Fudge and Caramel
Craig’s Crazy Carrot Cake Cheesecake
Carrot Cake and Cheesecake Swirled Together,
Topped with Cream Cheese Icing and Roasted Almonds
Brownie Sundae Cheesecake
Walnut-Brownie Cheesecake and White Chocolate Mousse,
Covered with Hot Fudge and Almonds
Cherry Cheesecake
A Classic! The Original Cheesecake Topped with Cherry Preserves
Pumpkin and Pumpkin Pecan
World Famous! Available from Mid-October

our famous cheesecakes

Original

Our Famous Creamy Cheesecake with a Graham Cracker Crust
and Sour Cream Topping

9 Şubat 2012 Perşembe

Nutellalı Muzlu Kek

                                            

Cafe Fernando en sevdiğim yemek bloglarından biri. Bazen bazı tariflere güvenemeyince önce dönüp "Cafe Fernando olsa napardı?" diye blogdaki ilgili tarife bakıyorum. Ayrıca yemeklerin fotoğraflanması da çok güzel. Benim yazılarımda olduğu gibi keki, pastayı, yemeği bitmiş haliyle gözlerinizi kapatıp hayalinizde canlandırmanız gerekmiyor. Kanlı canlı resimde görüyorsunuz! Benim de sanat eserlerimi (yazar burada muazzam keklerinden bahsediyor) sanatsal bir şekilde fotoğraflayacağım günler elbet gelecektir.

Geçen hafta da internette bu hafta hangi değişik tarifi denesem diye araştırırken Cafe Fernando'nun resmi isminden güzel, içinde nutella geçtiğini görünce balıklama atladığım Nutellalı Muzlu Kekine rastladım. Aslına bakarsanız tarifin başlığında Nutella'nın N'si geçmiyordu. Ama tarifin sonunda geçen "bu kek çok şekerli olmadığı için istediğiniz kadar Nutella ile yiyebilirsiniz" cümlesi ile bakkala koşup kavanozu kapmam ve karıştırma kabını çıkarmam hemen hemen aynı dakikaya denk geliyor. İstediğimiz kadar mı??? Nutella mı??? diyerek işe giriştim.

Tarif oldukça basit aslında. Muzları iyice püre haline getirdikten sonra kalan malzeme ile karıştırıyorsunuz ve kek kalıbına döküp fırında 175 derecede pişiriyorsunuz. Muz zaten tatlı bir meyve olduğu için şeker 1,5 bardakla sınırlandırılmış. Ama ben nutella sevmem diyorsanız bence şeker oranı 2 bardağa çıkarılabilir. Ben muzlar pasta gibi ara ara büyük lokmalar halinde de kalsın diye muzları tam olarak püre yapmamıştım. Hata! Tarifin paskek adında pasta kek arası bir yerde kalmasını istemiyorsanız muzları iyice ezin. Bu arada bir oturuşta bir kavanozu devirebilen bir Nutella lover olarak ben kek karışımının içine de bir kaşık Nutella kattım. Ama bence gerek yokmuş. Asıl tadını kekin üstünde veriyor, bence bırakın karışım olduğu gibi kalsın. Kekin tarifine Cafe Fernando'nun aşağıdaki linkinden ulaşabilirsiniz :

http://cafefernando.com/turkce/mrs-hockmeyerin-muzlu-kek-tarifi/

Keki fırından çıkardığınız anda mutfağı olağanüstü bir muz kokusu kaplıyor. Sadece bu koku için bile bu keki denemeye değer. Kek yeterince soğuduktan sonra kalıptan çıkarıp güzel bir servis tabağına koyun ve kekin üstünü tamamen Nutella ile kaplayın. Kekin sırrı kesinlikle Nutella! Daha çok, daha da çok isteyeceksiniz! (tabii ki Nutella'yı) Kekin üzerine düzgün bir şekilde sürebilmek için ben Nutella kavanozunu önce bir süre kaloriferin üzerinde ısıtıp yumuşak bir kıvama getirdim. Sonra da spatulayla kekin üzerine yaydım. Keki bozulmaması için buzdolabında tutmakta fayda var ama yerken bir şeye benzesin istiyorsanız mutlaka oda ısısına gelmesini ve Nutella'nın hafif parlak bir görünüm kazanmasını bekleyin. Bu arada kek dolapta durdukça Nutella'yı emiyor ve alt katmanlarda da hafif hafif çikolata tadı bırakıyor.

Yukarıdaki yazıyı şöyle bir gözlerinizle taradığınızda da farkedebileceğiniz üzere, bu kekin olayı Nutella, Nutella, Nutella! Ömrümü kendisiyle geçirebileceğim Nutella'yı seviyorsanız, bu muzlu kek de favorileriniz arasına girecek. Üşenmeyin, deneyin...

8 Şubat 2012 Çarşamba

Efsanevi Havuçlu Tarçınlı Kek

Ütopik havuçlu kek bence Starbucks'ın havuçlu kekidir. Üniversite hayatım boyunca 5 kilo almamın en önemli sebebi sabah, öğlen, akşam sınırsız sayıda içtiğim bol kafeinli kahveler yanında kesinlikle bu kek! Standart havuçlu kek tadının yanı sıra en çok da ara ara ağzınıza gelen kuru üzümlerin hastasıyım ve tam 3 yıl boyunca havuçlu kekte bu kekin tadına ulaşmaya çabaladım.

Çok kötü deneyimlerim oldu. Bir keresinde cevizleri kavurduğum için kek tuzlu oldu ve hepsini çöpe atmak zorunda kaldım. Birinde o kadar az kabardı ki havuçlu tarçınlı bisküvi olarak yedik. Tabii bu süreç içinde birilerini deney farem olarak kullanmak zorundaydım. Dolayısıyla başta kardeşim olmak üzere en yakınımdaki 3-5 kişi, aylarca sadece havuçlu kekle beslenmek zorunda kaldı. Ellerimizin yavaş yavaş turunculaştığını sanırım söylememe gerek yok. Ama artık hepimiz çok iyi görüyoruz!

Doğru ölçüler ve doğru kabarma oranını ise yıllar sonra, geçen hafta yakaladım. Evet pasta yapmak bir hayat seçimidir, doğru pasta için yıllarca uğraşmanız gerekebilir. Yılmayın! Kekim bu sefer o kadar kabardı ki, kek kalıbından dışarı taştı (bunun da olmaması gerekirdi ama çaktırmayın). Tadının Starbucks havuçlu kekinden daha güzel olduğu, geniş bir öğrenci kitlesi tarafından da onaylandı. Daha güzel olan özelliklerini sıralıyorum :

- Daha az yağlı
- Zeytinyağı ile yapıldığı için kesinlikle daha hafif
- Cevizleri mujiden aldığım gereksiz pahalı ama bayıla bayıla mutfağımın baş köşesine koyduğum havanımda iyice dövdüğüm için, ağzınıza Starbucks havuçlu kekindeki gibi büyük büyük cevizler gelmiyor
- Kuru üzüm oranını artırdım, şekerin tadı kuru üzümle birleşince ağzınızda adeta şeker pancarları el ele dansediyor
- Şeker oranını bir miktar azaltıp kuru üzümü artırdığım için keke neredeyse doğal bile diyebiliriz :)

Bir de kek kalıbımı bir nebze küçülttüm. Sanırım geçen denemelerimde kekin yeterince kabarmamasının sebeplerinden biri de gereğinden büyük kek kalıbı kullanmammış. Bu sefer de biraz fazla kabardı ama olsun, fazla kek göz çıkarmaz.

İşte kusursuz havuçlu tarçınlı keke giden yolda böyle badireler atlattım. Ama şu anda İstanbul Beşiktaş ilçesinde en güzel havuçlu keki kim yapıyor diye sorarsanız beni gösterirler. Üstelik havuçlar organik :)

Tarifi mi?

Aşçılar sırlarını paylaşmaz ;)

7 Şubat 2012 Salı

İlk Denemeler

Elim kaşık tutmaya, boyum ocaktaki tencerenin içini görmeye, aklım da fırını çalıştırmaya yetmeye başladığı zaman pasta serüvenim de başlamış oldu. Bu dönemlerde en büyük yardımcım Dr Oetker'di. Hazır keklerini, pastalarını az yapmadım! Tüm aile bireyleri doktor olan bir küçük kız olarak, koskoca bir doktorun neden kek, pasta işlerine giriştiğini anlamam mümkün değildi. Uzun süre düşündükten sonra, "yazık demek ki doktorluğu beceremedi bu işlerde daha iyi" diye düşünüp kendisi için üzüldüğümü hatırlıyorum. Sonra binbir çeşit tatlı, puding, vs derken bu sene de kek kalıplarıyla köşeyi döndü adam. Şimdi büyük ihtimalle küçük çocuklarına "doktor olmayın, doktorlukta para yok" diye öğüt veriyordur.

Tüm malzemeleri birebir ölçüleriyle hazırlanmış Dr Oetker kek ve pastalarım her seferinde tam kıvamında oluyordu. Bunu kendi başarıma bağlamaktan hiç vazgeçmedim. Tamam malzemeleri karıştıran o olabilirdi ama, fırını doğru dereceye ayarlayıp süreyi doğru tutmak da çok önemliydi. Kekleri yeterince güzel yapabildiğime karar verince bir gün tart yapmayı denedim. Evet, tamamen kendi öngörülerimle, kalıba boşalttığım tart hamurunun üzerini önce kremayla kapladım, sonra kivileri yerleştirdim. Kivilerin üzerine jölenin uygun olacağını düşünüp sıcak jölenin soğumasını beklemeden tart hamurunun içine boşalttım. Hata! Sıcak malzemenin önce biraz soğuması gerektiğini, ancak ondan sonra diğer malzemelerle karıştırılabileceğini o gün öğrendim.

Kardeşim için doğumgününde yaptığım tavşan şeklinde muzlu pasta, tarifini tvden aldığım karamelize şeker pencereli yılbaşı kurabiyeleri, rulo, kare mozaik pastalar vs derken büyüdüm. Artık kendi mutfağım, kendi malzemelerim var. İlerde ünlü olduğumda röportajımda cevabını vereceğim şu soruyu heyecanla bekliyorum :

- Mutfağınızdan neler hiç eksik olmaz?
- Tabii ki un ve şeker!


6 Şubat 2012 Pazartesi

Bir gün bir şey olur...

Bir gün bir şey olur... Aniden nefesiniz daralır, ciddi bir trafik kazası atlatırsınız, hiç beklemediğiniz bir zamanda kan değerleriniz tepetaklak çıkar ya da sadece gökyüzünde uçan bir kuş görürsünüz. O an anlarsınız; hayat telefonda derdinizi 1 saat de konuşsanız anlatamayacağınız müşteriye katlanmak için de, yan masada oturan iş arkadaşınızdan x dosyasını zamanında alamadınız diye delirmek için de çok ama çok kısadır... "Bu hastalığın bir yan etkisi de aşırı yorgunluktur" cümlesi sizin için hiçbir şey ifade etmez, çünkü zaten gece gündüz yorgunsunuzdur. Endişe içinde yatağa yatarken işte başarılı olmak, çok para kazanmak, ofiste en sevmediğiniz y'den daha başarılı olmak, vs vs vs yerini sağlıklı olmaya bırakır. Bir de sakin ve huzurlu olmaya...

İşte o gün... Bazıları dağa, ormana, kuşa, böceğe verir kendini huzur bulmak için.

Ben mutfağa girerim!

Önlüğümü takarım. Buzdolabındaki malzemelere bakarım. Hayır yemek yapmayı çok sevmem. Ama dolapta tereyağ varsa, un, çikolata, kakao tamsa... Kek kalıplarımı çıkarırım! Benim terapim budur : pasta! Ben pastayı çok ama çok ciddiye alırım. Eriyen çikolatanın parlak dokusu, unun ölçü kabından karıştırma kabına düşerken toz zerrecikleri halinde etrafa saçılması, tarçın kokusu, fırında kabaran kekin gurur veren görüntüsü... Günümün en güzel anları!

Kurumsal hayattan kaçmıyorum, henüz değil. Ama bu, benim kurumsal hayattan huzurlu, kakao kokulu, sıcak, dumanı tüten fırınıma, küçük kırmızı mutfağıma kapanışımın hikayesidir. Kabaran keklerin, şekeri fazla olan keklerin, tadı güzel şekli korkunç olan keklerin hikayesidir. Bu benim, kusursuz keke giden hikayemdir. Kimbilir belki bir gün temelli kaçış olur, o zaman da favorim ve spesiyalim havuçlu tarçınlı kekle kutlarız!

Hakkımda

Fotoğrafım
Pasta yapmayı sevmekten ötesi, pastaya duyulan aşk benimkisi! Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun oldum, yetmedi MBA yaptım. Ama hiçbiri beni pasta yapmak kadar mutlu etmedi! Şimdi küçük mutfağımda gece gündüz pasta yaparak kendimi geliştiriyorum. Kim bilir belki bi gün...